Перевод: с турецкого на все языки

со всех языков на турецкий

gece yarısı

  • 1 gece yarısı

    Mitternacht f
    \gece yarısı geldi er kam um Mitternacht
    \gece yarısını biraz geçe kurz nach Mitternacht

    Sözlük Türkçe-Almanca kompakt > gece yarısı

  • 2 gece yarısı

    по́лночь

    Türkçe-rusça sözlük > gece yarısı

  • 3 gece yarısı

    It's midnight.
    --------
    adv. at dead of night
    * * *
    midnight

    Turkish-English dictionary > gece yarısı

  • 4 gece yarısı

    nîvê şevê

    Türk-Kürt Sözlük > gece yarısı

  • 5 gece\ yarısı

    по́лночь (ж)

    Türkçe-rusça sözlük > gece\ yarısı

  • 6 gece yarısı


    чэщныкъу, чэщыбг

    Малый турецко-адыгский словарь > gece yarısı

  • 7 gece yarısı

    a) midnight b) at midnight

    İngilizce Sözlük Türkçe > gece yarısı

  • 8 gece

    gece Nacht f; nachts;
    gece bekçisi Nachtwächter m;
    gece gündüz Tag und Nacht;
    gece hizmeti Nachtdienst m;
    gece işi Nachtarbeit f;
    gece kuşu fig Nachtschwärmer m;
    gece oluyor es wird Nacht;
    gece yatısına alıkoymak übernachten lassen (Gast);
    çarşambayı perşembeye bağlayan gece (in der) Nacht von Mittwoch auf Donnerstag;
    gecei gündüze katmak die Nacht zum Tage machen;
    iyi geceler! gute Nacht!

    Türkçe-Almanca sözlük > gece

  • 9 gece

    "1. night, nighttime. 2. evening, eventide. 3. at night. 4. in the evening. 5. overnight. 6. soiree, evening, night, celebration. 7. nocturnal, night. - baskını night raid. - bekçisi night man, night watchman. - gösterisi evening showing or performance (of a film or play). - gündüz night and day, continuously. - gündüz dememek to take no account of the time of day. -yi gündüze katmak to work night and day, work very hard. - hayatı night life. -niz hayırlı olsun. Good night. - işçiliği slang night thieving. - işçisi 1. workman on the night shift, night man. 2. slang night burglar. - kalmak /da/ to stay overnight (in/at), spend the night (in/at). - körlüğü night blindness. - kulübü nightclub. - kuşu 1. bat; owl, night bird. 2. night person, night owl, nighthawk. 3. night lifer. - lambası night-light. - maçı sports night game. - silahlı, gündüz külahlı someone who is a Jekyll-and -Hyde sort of person. - vakti 1. at night. 2. in the evening. - vardiyası night shift. - yarısı 1. midnight. 2. in the middle of the night. - yatısı overnight visit. - yatısına gitmek /a/ to go to (someone´s) for an overnight visit, go to (someone´s) to spend the night. - yatısına kalmak to be an overnight guest, stay overnight."

    Saja Türkçe - İngilizce Sözlük > gece

  • 10 yarı

    1. half of the, half the: Öğrencilerin yarısı geldi. Half of the students have come. gece yarısı midnight. 2. half of, mid-: Yarı ömrüm bitti. Half of my life is over. Yarı yolda kaldık. We were left stranded in the middle of our journey. yarı gece midnight. yarı yün yarı poliyester bir kazak a sweater that´s half wool and half polyester. 3. sports half time, the half. 4. halfway, half, only partially: yarı açık half open. Yarı anladı. He halfway understood. yarı pişmiş et underdone meat. yarı cahil semiliterate. yarı göçebe seminomadic/ seminomad. yarı resmi semiofficial. - belden aşağı below the waist, from the waist down. - belden yukarı above the waist, from the waist up. -da bırakmak /ı/ to leave off (doing something) when one has completed only half of it, stop doing (a job) when one is in the middle of it. - buçuk 1. piddling, trifling, trivial. 2. poor, sorry, third-rate, two-bit, crummy. - çekili bayrak flag flying at half mast. - fiyatına at half price, at half the usual price, half-price. - inme path. hemiplegia. -da kalmak to be left half finished, be left half done. - yarıya 1. halfway, half. 2. in half, equally, fifty-fifty. - yolda bırakmak /ı/ to leave (someone) in the lurch, leave (someone) high and dry.

    Saja Türkçe - İngilizce Sözlük > yarı

  • 11 âlem

    "1. world; universe. 2. class (of beings), realm. 3. state, condition. 4. field, sphere. 5. a world by itself. 6. people, the public. 7. orgy, drinking party with music. -i mi? /ın/ What sense is there (in)...?/Did (it) have to happen now?: Şimdi gece yarısı; şarkı söylemenin âlemi mi? It is midnight; what a time to start singing! -in ağzı torba değil ki büzesin. colloq. You cannot prevent people from gossiping. -i var mı? /ın/ Is (it) really proper? - yapmak to have a wild party. Ne -desiniz? How are you getting on?"

    Saja Türkçe - İngilizce Sözlük > âlem

См. также в других словарях:

  • gece yarısı — is. 1) Güneşin batması ile doğması arasındaki sürenin ortası 2) Gecenin ilerlemiş saatleri, gecenin ortası …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gece — is. 1) Güneş battıktan gün ağarıncaya kadar geçen süre, tün, şeb, gündüz karşıtı Kel Hasan kumpanyası o gece bir komedi dram oynuyordu. O. C. Kaygılı 2) Bu süre içindeki karanlık 3) Eğlence, anma vb. amaçlarla geceleyin düzenlenen toplantı Bütün… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • CEVF-İ LEYL — Gece yarısı …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • NISF-ÜL LEYL — Gece yarısı …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • NÂF-I ŞEB — Gece yarısı …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • İBHİRAR — Gece yarısı olma …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • yarı — sf. 1) Bir bütünü oluşturan iki eşit parçadan her biri, nısıf 2) Bir şeyin yarısı kadar olan, yarım olan Yarı yolu aldık. Yarı mesafede. 3) is. Futbolda 45 dakikalık her iki devreden biri Birinci yarıda dört gol attık. 4) zf. Gereğinden az, tam… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • Ahmet Altan — (born 1950 in Ankara, Turkey) is a famous Turkish journalist and author. BiographyBorn in Ankara, Turkey, in 1950, Ahmet Altan is the son of renowned writer and politician Çetin Altan and elder brother of economist Mehmet Altan. A working… …   Wikipedia

  • VEHN — Gevşeklik, kuvvetsizlik. * Zayıf. * Gövdesi kalın ve kısa adam. * Gece yarısı. Gece yarısından bir saat sonraki zaman …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • aymak — nsz, ar, hlk. 1) Kendine gelmek, aklı başına gelmek, ayılmak ... bırak gece yarısı hoşbeşi Allah aşkına, aydım artık gidip yatayım. S. F. Abasıyanık 2) i, mec. Gerçeği anlamak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • belki — zf., Ar. bel + Far. ki 1) Olabilir ki, muhtemel olarak 2) bağ. Olsa olsa, ya ... ya ..., ihtimal Belki bir sabah vakti, belki bir gece yarısı / Artık nefes almayı bırakıp gideceğiz. Z. O. Saba Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller belki de …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»